Aralarında spor dünyasının ünlü isimleri Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu toplam 21 kişinin dolandırıldığı iddiasıyla 252 yıla kadar hapsi istenen banka şube müdürü Seçil Erzan ile birlikte 7 sanık bugün bir kez daha hakim karşısına çıkıyor.
ARDA TURAN’IN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada ifade veren Eyüpspor Teknik Direktörü Arda Turan, “Ben biraz safım. Saf olmasam verir miyim bu kadar parayı?” dedi. Mahkeme başkanının “Sanık Seçil Erzan’ın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmasını kabul etmek ister misiniz?” sorusunu da yanıtlayan Arda Turan “Ben paramı alırsam hiç yatmasın bana ne” yanıtını verdi.
“ARKAMDAKİ SEÇİL ADINA ÜZGÜNÜM”
21 kişinin dolandırıldığı iddiasıyla 252 yıla kadar hapsi istenen banka şube müdürü Seçil Erzan davasındaki ifadesine “Hem kendi adıma hem de arkamdaki Seçil adına üzgünüm” diyerek başlayan Turan, “Kendisi bankanın yetkilileri ile birlikte tesise gelirdi. Tesise girip çıkan güven veren, hayatının baharında bir hanımefendiydi” dedi. Hem sinirli hem de üzgün olduğunu söyleyen Arda Turan, “Hayatım boyunca hiç faiz almamış biriyim. O da bana mevduat yerine fona koyalım bu faiz değil diyerek beni ikna etti. Nefsime yenik düştüm. Bana yüksek getirisi var demedi. 10 milyon dolar getirirsem fondan faydalanabileceğimi söyledi. Ama o dönem veremedim” dedi.
“33 MİLYONLUK KREDİYİ BANKASINDAN TELEFONLA ÇEKTİRDİ”
Seçil Erzan’a toplamda 13 milyon 800 bin dolar para verdiğini 6 milyon 400 bin dolar aldığını söyleyen Turan, “7 milyon 500 bin dolar kaybettim. İleriki dönemde bana depremle ilgili sıkıntı olduğunu söyleyince kendisini baskı altına almadım. Ben ilk parayı verdiğimde bana imzalı kağıt verdi. Şubesine gittiğimde ekranını gösterdi. 33 milyonluk krediyi kendi bankasından bir telefonla çektirdi. Kimi zaman evimi sattım, kimi zaman arkadaşlarımdan borç aldım. Bir şekilde parça halinde toplamda 12-13 parça halinde Seçil Erzan’a düzenli olarak para yatırdım” dedi.
“BEN TÜRK EVLADIYIM, ÖRFÜME ADETİME BAĞLIYIM”
Parasını almak için Seçil Erzan’ı aradığında annesinin hasta olduğunu söylediğini anlatan Arda Turan, “Ben Türk evladıyım. Örf ve adetlerine bağlıyım. Para istemek için aradığımda annem hasta dediğinde tamam geçmiş olsun deyip kapattım” dedi. Tamamen bankaya güvenerek parayı verdiğini anlatan Turan, “Ben Seçil’e değil, bankanın şube müdürüne güvendim. Ben 7 milyon kaybetmeme rağmen kendisini tehdit etmedim. Hakaret etmedim” dedi.
“CUMHURBAŞKANINI DA ULAŞABİLİYORUZ AMA ARIYOR MUYUZ?”
Seçil Erzan ile aralarında geçen mesajlaşmalarda fona para sokmaya çalışması sorulan Arda Turan, “Seçil bana, arada para sokalım ki sistem çalışsın yüklü çıkaralım dedi” dedi. Arda Turan, “Fonda adı geçen Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’yu aradınız mı?” diye sorulması üzerine, “Hayır” dedi. “Neden aramadınız ulaşabilirdiniz?” diye sorulması üzerine Arda Turan, “Cumhurbaşkanına da ulaşabiliyoruz ama arıyor muyuz?” dedi.
“PARAMI ALIRSAM YATMASIN”
Parasını kaybettiğini çok geç anladığını söyleyen Turan, “Ben bu konularda biraz safım. Saf olmasam bu kadar parayı verir miyim?” dedi. Arda Turan’ın bu ifadesi salonda gülüşmelere neden oldu. Şikayetçi olup olmadığı sorulan Arda Turan, “Maalesef şikayetçiyim” dedi. Sanık hakkında hükmün açıklanması kararını rızası olup olmadığı sorulan Arda Turan, “Ben paramı aldıktan sonra hiç yatmasın umurumda değil. Paramı alırsam yatmasın” dedi. Arda Turan avukatının uyarısı üzerine, “Bu soruya daha sonra yazılı şekilde cevap vereceğim” dedi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Galatasaraylı eski futbolcular Selçuk İnan, Emre Çolak, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Fernando Muslera ile Buse Terim, Buse Terim’in eşi Volkan Bahçekapılı, eski kulüp tercümanı Musa Mert Çetin ve Emre Çolak’ın kardeşi Emrah Çolak gibi 18 isim şikayetçi olarak yer alıyordu. İlk duruşmanın ardından iş insanı Mert Zeydanlı, Deniz Güzel ve Nuray Şengüler’in iddianamelerinin de eklenmesiyle davadaki şikayetçi sayısı 21’e çıktı.
Seçil Erzan için “Özel Belgede Sahtecilik” ve “Tacir veya Şirket Yöneticisi Olan ya da Şirket Adına Hareket Eden Kişilerin Ticari Faaliyetleri Sırasında Dolandırıcılık” suçlarından 77 yıldan 252 yıla kadar hapis talep edilirken; diğer sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk’ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 85 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları istendi.
