Uzun süren kabızlık varsa dikkat! Hemoroid kanser tanısını geciktirebilir
2 mins read

Uzun süren kabızlık varsa dikkat! Hemoroid kanser tanısını geciktirebilir

İSTANBUL (İGFA) – Halk arasında basur olarak da bilinen hemoroid, yaşam kalitesini düşüren önemli bir hastalık.

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Erenoğlu, özellikle sık sık kabızlık yaşayan, uzun süreli hareketsizliğe maruz kalan veya tam tersi ağır spor yapanlarda bu hastalığa daha çok rastlandığına dikkati çekti.

Basit ve başlangıç evresindeki olgularda beslenme önerileri, bazı ilaçlar ve kabızlığın giderilmesi tedavide etkili olduğunu kaydeden Prof. Dr. Eroğlu, “İlerlemiş yani yılda 2-3 kez ağrılı ve şişmiş hemoroid atakları geçiren olgularda ise cerrahi tedavi yöntemleri gündeme gelebilir” dedi.

HEMOROİD KANSER TANISINI GECİKTİREBİLİR

Hemoroidin en önemli özelliğinin, şikayetlerin çeşitli nedenlerle ihmal edilip altta yatan rektum veya kalın bağırsak kanseri gibi hastalıkları gizlemesi olduğunu paylaşan Prof. Dr. Cengiz Erenoğlu, “Bu durum da kanser tanısının gecikmesine neden olabiliyor. Hemoroid ya da basur hastalığında çoğunlukla makatta ele gelen bir şişlik, kanama ve kabızlık vardır. Bu şikayetler kalın bağırsak ve özellikle rektum kanserlerinde de görülebilen ortak şikayetler. Bu nedenle de hemoroid denip geçilmemeli, kesin tanı için doktora başvurulmalı” dedi.

Makatta ele gelen şişlik, kanama ve kabızlık şikayetlerin varlığında basit bir fiziki muayene ve takiben aynı gün yapılacak kısa kolonoskopi veya rektosigmoidoskopi ile hastalığın tanısının kolayca konabildiğini belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Erenoğlu, “Son yıllarda hemoroid hastalığının tedavisi gelişti ve lazer gibi ileri teknolojiler uygulama alanına girdi. Bu sayede yaşam kalitesini son derece olumsuz etkileyen bir hastalık başarılı ve acısız yöntemlerle ortadan kaldırılabiliyor” diye konuştu.

Prof. Dr. Erenoğlu, hamile kadınların önemli bir kısmında kabızlık ve rahim büyümesi nedeniyle hemoroid riskinin arttığını belirterek, hamilelikte görülen hemoroidler çoğunlukla ameliyatsız olarak tedavi edilebileceğini kaydetti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir